18 Aralık 2009 Cuma
Dur Bir Mola Ver !
Bir demli çaya, sıcak sohbete, Cuma rehavetine, nefis yağmur sesine bir keyifli de ek; Norah Jones ve Willie Nelson’dan Rain…
13 Aralık 2009 Pazar
Pazarlama Zirvesi’nin ardından…
Haftaya güzel bir veda yaptık. Imagine olarak katıldığımız 10. Pazarlama Zirvesi’den öğrendiğimiz bir sürü bilgi, uzun zamandır görmediğimiz arkadaşlarla buluşmuş olmanın sevinci ve yeni tanışıklıkların heyecanıyla ayrıldık, dopdolu 2 gün geçirdik. Oturumların hepsine katılmak mümkün olamasa da, katıldıklarımızdan aklımızda kalanları paylaşmadan edemedik…
• Dragon Rouge Varşova ofisinin kurucusu ve yöneticisi Malgosia Laniarska’nın, 2009’un Sosyo-Kültürel Trendleri’ni anlattığı oturum, özellikle görsel açıdan çok etkileyiciydi. Her ana başlığın öncesinde konuyu anlatan ve animasyonla renklendirilen filmler, prodüksiyonun sunuma olan katkısının da ne denli önemli olduğunu gösterir nitelikteydi.
• Youth Republic’ten Serhat Gürcü nefis bir sunum yaptı. Gençler üzerine yaptıkları araştırma son derece çarpıcı başlıklar taşıyordu. Gençler nerelerde yaşıyor, çantalarında ne taşıyor, ortalama ne kadar harçlık alıyor, bu harçlığı nerelere harcıyor, krizden ne kadar etkileniyor, nasıl televizyon izliyor ve daha pek çok şey… hepsini çok da eğlenceli bir şekilde öğrenmiş olduk.
• Youth Republic’in yaptığı araştırmanın; “genç kızlar çantalarında ne taşıyorlar” bölümünde genç kızların neredeyse hemen hepsinde, hiç reklamı yapılmayan bir ürün dikkatini çekmiş Serhat Gürcü’nün… Nivea lipstick… Vişneli ya da çileklisi en çok tercih edilenleriymiş üstelik.
• Pazarlama Zirvesi’nde, Digital Marketing Forum, en çok talep gören oturumlardandı. Serhat Akkılıç ve Tuğçe Esener’in “trendler” konulu sunumu ( ya da şovu ) hem çok keyifli , hem de öğreticiydi.
• Özgür Alaz’ın “Sosyal Network Çağında Pazarlama” başlıklı oturumu sosyal medyada var olmak isteyen tüm markalar için adeta bir başucu kitabı gibiydi.
• MCT’den Tanyer Sönmezer’in yönettiği “En beğenilen 10 Pazarlamacı” içerikli, panelin konukları, Mey İçki pazarlama müdürü Çiçekten Becel, Shell pazarlama müdürü; Pınar Mavituna ve HP pazarlama müdürü Müge Taşer’di.
Keyifli bir sohbet havasında gerçekleşen bu oturumdan aklımıza kalan iki şey vardı; Birincisi Sabah gazetesinin seçtiği en iyi 10 pazarlamacı listesinin 10’da 8’inin kadın olmasıydı, ikincisi ise Çiçekten Becel’in ayağa kalktığında salonu kahkaya boğan üzerinde “Yeni Raki is not a GSM operator, but it connects you to more people in Turkey.” yazılı tişörtüydü…
• Pazarlama zirvesinin kapanış oturumu, Dr. Jonas Ridderstrale sunumuyla yapıldı. Dr Jonas, iyi bir sunumda, içerik kadar, anlatım tekniğinin ve beden dilinin de ne kadar önemli olduğunu gösteren nefis bir örnekti.
7 Aralık 2009 Pazartesi
Nart Sigorta 10.Yıl Filmi
Nart Sigorta ve Reasürans Brokerlığı’nın 10. yılı için yaptığımız tanıtım filmini tamamladık. Filmin yönetmen koltuğunda Güçlü Gülan, kameranın arkasında Onur Uzbaşaran vardı. Pre production çalışması 1 hafta süren, çekimleri ise 2 iş gününde tamamlanan tanıtım filminin tüm post production çalışması İstanbul Stüdyoları’nda gerçekleştirildi. Bu keyifli çalışmada bizden yardımlarını esirgemeyen başta Levent Nart olmak üzere, tüm Nart Sigorta çalışanlarına ve pek sevgili dostlarımız Gong İstanbul’a teşekkürlerimizle…
2 Aralık 2009 Çarşamba
Tulip Gayrimenkul Tanıtım Filmi
26 Kasım 2009 Perşembe
Mutlu Bayramlar :)
Bir prodüksiyon şirketinin derdini en kolay anlatma biçimlerinden biridir film yapmak…
Üstelik bayram gelmiş, tatil olmuş, keyifler yerindeymiş… Fazla söze ne gerek... Tüm bayram dileklerini kapsayan, Charlie Chaplin’in muhteşem filmi “Modern Times” ve işte filmin unutulmaz müziği “Smile”…
Smile, though your heart is aching
Smile, even though it's breaking
When there are clouds in the sky
You'll get by...
If you smile
With your fear and sorrow
Smile and maybe tomorrow
You'll find that life is still worthwhile
If you just...
Mutlu bayramlar herkese….
Merhaba...
Her prodüksiyonun bir öyküsü vardır. Her öykünün de kahramanları…
Düşündük ki; biz bizi anlatırken, anlatmadan olmazdı; çekimde emeği geçenleri, setçisinden çaycısına, yönetmeninden, stajyerine işi, “iyi iş” yapanları… kahramanlarımızı…
Gece – gündüz uykusuz geçen zamanları, acı – tatlı pek çok keyifli anı, bir setin ardındaki heyecanları, telaşları, kahkahaları…
Bunca yıla, bunca prodüksiyon sığdırınca birikmeye başladı, anlatacaklarımız…
Düşündük ki; yaşadıklarımızdan öğreniyorsak bunca zamandır, yaşayacaklarımızdan da öğreneceğimiz çok şey var demektir. Unutmadan...
Herkese merhaba…